Hayatımda ilk defa
Hayatımda ilk defa 17 gündür aralıksız bir şekilde günde 20 saat çalıştım. Kendime, günlük, sadece 4 saatlik uyku periyotu belirledim. Değer verdiğim insanların mutlu olması için. Çünkü, artık, sadece onların mutluluğu ile mutlu olabiliyordum.
Kas spazmı
16. günde sırtımın tam olarak sağ ortasında bir acı hissetmeye başladım. Duraklamak yerine devam ettim. Bana değer veren insanların yüzünde oluşacak tebessüm acımın önüne geçmişti.
2 saatlik 04.00 – 06.00 uykusu sonrasında uyandım. Yataktan kalkarken yaşadığım acının tanımını ise uzun araştırmaların sonucunda öğrendim. Kas spazmı.
Eczane
Günlerden Cumartesi. Nöbetçi eczaneye gittim. Durumu anlattım. Cabral (hap), majezik hap ve Fastjel adında bir jel verdi. Cumartesi ve pazar bu verilenleri kullandım. Sanki acım daha da fazla artıyor gibiydi.
Hapları kullanımda sorun yoktu ama sanki jeli tam olarak sürmem gereken yere denk getiremiyordum. Ya da hiç mi hiç etkili değildi.
Fizyoterapist
Günlerden 24 Ağustos 2020. Sabah, yine, sanki bıçak saplanıyor gibisine çektiğim acı ile uyandım. Çok sevdiğim bir abim sayesinde Fizyoterapist Prof. Ali. K…’nın yanına gittim. Sırtımı elleri ile kontrol etti. Röntgen çekti. Anlamadığım bir kaç makine daha kontrol yaptı. Ardından ise sana güzel bir iğne yapmamız lazım dedi.
Hayatımda en büyük iğne acısını çektiren iğneyi hemşiresi vurdu. Eve gideceksin. 3-4 saat uyuyacaksın. Cabral’a sabah, öğle, akşam devam edeceksin. Uyandığında bu bölgeye yakı yapıştıracaksın. Sonra ise Elektra Plus kullanacaksın 3 gün.
Düğün
Aralıksız bir şekilde 5 saat uyudum eve gelince. Uyandığımda acı yoktu. Ama bedenimi hissetmiyordum sanki. Yürürken yalpalıyordum. Saat 18.00 bu arada. 19.00’da ise hayatımdaki en değerli insanın kardeşinin düğünü var. Topa ayağı ile nasıl dış vuruş yapabilir öğrettiğim kardeşimin düğünü.
Saat 19.00’a yetişmem gerekiyordu. Üzerime ne buldu ise giydim. Normalde planım güzel bir takım elbise alıp, saçı başa düzen çekip gitmekti. Ama geç kalacaktım. Saat tam 19.00. Atalay Grup Nilüfer Düğün Salonu önündeyim. Motosiklet üzerinde çektiğim 23 dakikalık acıyı ise yine sevdiklerimin yüzünde göreceğim tebessümden dolayı unutuyorum.
1’in yanına 1 koyduğun zaman değerli olursun
Evde 8 tane tam altınım var. 1 tanesini gelin kardeşime bir tanesini de damat kardeşime ayırmıştım. Yaşadığım acıyı düşünürken evde unutmuşum. Altınları takarken çok büyük havam olacaktı ama olmadı. Evinize ziyarete geldiğim ana kaldı artık. Ya da yeğenimin doğduğu güne.
Düğün salonuna giriş yaptım. İlk olarak elimden su içen Ahmet kardeşime sarıldım. Kuzen candır. Ayrı kaldıkça özlüyorum. Elif yengemin elini öptüm. İki yengeme selam verdim. Ardından, hiç tanımadan ailem gibi gördüğüm Erhan Amcanın ellerinden öptüm. Sonrasında ise Sevgi Teyzem ile selamlaştım. Tek sıkıntım düğüne ellerim boş gelmiştim.
Gelin ve damat odasına yönlendim. Damadı yanıma çağırdım ve 1’in yanına 1 koydum imkan el verdikçe. Henüz daha görmedi 2’nin yanına 2 koyduğumu ama o anı da yaşatacağım. Sonra da hayatındaki en değerli şu cümleyi kurdum ona. 1’in yanına 1 koyduğum zaman değerli olursun.
Yakı bandı çok yakıyor
Bu makaleyi, buraya kadar okuyan ve yakı bandı kullanan arkadaşlar. Yakı bandı çok yakıyor. Hem de çok fazla. Cildime zarar verir mi diye korkmayın. Vermez. Ama yakar. Sanki uygulanan bölgede şu his uyanır içinizde. Sırtınıza köz konulmuş da üzerinde biber kızartılıyor. Çok büyük etkisi vardır. Size acı veren noktayı bulup etkisiz hale getirir. Ben de olduğu gibi.
Düğün karmaşası içerisinde yakı bandını çıkardım. Kuzen bunu senin uygulaman lazım kimsem yok burada dedim. Onca telaşın içinde tam da orta noktayı bularak yapıştırdı sırtıma. O anki çektiğim acıyı bilmiyordu ama onun gülüşmeleri ile mutluyduk. Bir aradaydık çünkü.
Acılar içinde eve geri dönecek iken kuzenimi aradım. Kuzen bende bir emanetin var aşağı iner misin. İndi aşağı. Emaneti uzatırken bu artık senin kuzen dedi. Almadı. Ben de ona şöyle bir cümle kullandım.
Kuzen, “Yakı bandı çok yakıyor”.
Bir yanıt yazın